Gözlerinizi kapatın ve damağınızda erittiğiniz çikolatanın tadını hissedin… Herkes için bunu yapmak çok kolay. Ancak 20.Yüzyılın başlarına kadar çikolata zenginler içindi ve büyük bir lükstü. Kakao ve şekerin fiyatları yüksek olduğu için, çikolata üreticileri gelir seviyesi yüksek insan sayısının artmasını bekliyordu. 1900’lü yıllarda kakao üzerindeki vergilerin kalkması ve şekerin fiyatının düşmesi sonucu orta sınıf tüketiciler de çikolata tüketebilir hale geldi. Bu yıllarda İtalya’da kurulan çikolata fabrikası ve bir süre sonra bu fabrikada üretilen aşk mesajları yazan gümüş kağıtlara sarılı küçük çikolatalar sayesinde, çikolata ve romantizm birlikteliği oluşmaya başladı. Avrupa ve Amerika’da birbiri ardına açılan fabrikalar sayesinde müthiş istihdam sağlandı. 1920’lerde Belçika’da üretilmeye başlayan tablet çikolata büyük bir keşif oldu. Hemen akabinde yine Belçika’da çikolata konusunda büyük bir icat oldu ve kuvertür bulundu. Bu icat çikolatanın üretim maliyetini azalttı ve çikolatalı yeni ürünlerin üretilmesine öncülük etti. Mali durumu iyi olan kesim lüks üretimlere yönelirken, işçi kesimi gofret gibi daha uygun fiyatlı olanları tercih etti. Uzun yıllar süren zararlıdır, faydalıdır, tüketmeli, tüketmemeli, günlük diyette hiç olmasın, belli miktar olsun tartışmaları sonucunda; milyonlarca insanın keyif alarak tükettiği çikolatanın abartmadan tüketildiğinde sağlıklı olduğuna karar verildi. Kakao çekirdekleri havanda dövülürken çok gürültü çıkardığından dolayı Aztek dilinde gürültü anlamına gelen “choco” ve su anlamına gelen “atle” kelimelerinin birleşimi olan “chocolate” yani çikolatanın ham maddesinin elde edildiği kakao ağacı Güney Amerika’nın yerlileri Mayalar tarafından keşfedildi. Azteklerde  kakao, kralların her gün bol miktarda tükettiği sıcak içecekti. Avrupa kakaoyu İspanyolların Amerika’yı keşfetmesi ile tanıdı. Fransa sarayının kakao ile tanışması ile birlikte, bu içeceğin enerji verici özelliği fark edildi. 15.Louis’in verdiği yetki ile David Chaillou çikolatayı icat etti. Uzun dönem halk, çikolatayı tanıyamadı. Makinelerin icat edilmesi ile birlikte 1825 yılında ilk çikolata fabrikası kuruldu ve çikolata keyfi tüm dünyada tanınmaya başladı. Hollanda’lı Van Houten kakao yağını ayırmayı, İsviçre’li Daniel Peter ise kakaoya süt katarak çikolata üretmeyi başardı.

Ana madde olarak kakao, kakao yağı, şeker, lesitin ve vanilinden yapılan çikolata; bu temel karışımdan yapılıyorsa “bitter”, içerisine süt tozu ilave edilirse “sütlü”, kakao çıkarılıp daha fazla süt tozu eklenirse renginden dolayı “beyaz” çikolata olarak gruplanır. Kakao ağacının bilimsel ismi “Theobroma Cacao”dur. “Tanrıların Yiyeceği” anlamına gelmektedir. Mayalar kakaoya ilahi bir anlam yüklemiştir. Kakaonun tanrılar tarafından Mayaları ödüllendirmek için verildiğine inanmışlardır. Hatta o kadar değerliydi ki; Mayalarda para birimi olarak kullanılmaktaydı. Bir köle 100 kakao tanesine, bir hindi 60 kakao tanesine alınabiliyordu.

Çikolatanın kalitesi; oda sıcaklığında erimemesi ancak ağızda erimesi, ağızda eridiğinde tanecikler ve madeni tat bırakmaması, buzdolabında beklediğinde kakao yağının yüzeye çıkarak beyaz renkte dalgalar oluşturmaması ile ölçülür. Çikolatanın üretimi sırasındaki homojenizasyon işleminin başarılı yapılması bu sorunların olmaması konusunda en büyük etkendir. Çikolata yemek için çok geçerli sebepler var…

Mutluluk Dopingi

Kakaolu çikolata yediğinizde beyniniz mutluluk sinyalleri ile dolar. Doğal uyuşturucu olan endorfinin daha fazla salgılanmasını sağlayan çikolata, serotonin seviyesini artırır. Serotonin de beyninizde keyif ve haz bölümlerini harekete geçirir ve ağrıla rınız uçup gider. Sadece çikolata kokusunu almak bile beyin dalgalarınızın gevşemesine ve rahatlamanıza sebep olur.

Gençlik İksiri

Almanya’da yapılan çalışmalar göstermiştir ki; çikolatada bulunan flavonoid cildimizi UV ışınlarına karşı korumaktadır ve kan akışımızı hızlandırarak gençleştirmektedir.

Enerji Deposu

Çikolatada bulunan kafein ve teobromin maddeleri vücuda enerji verir. Özellikle siyah çikolata daha çok enerji yüklemesi yapar. Enerji içeceklerinin etkisi birkaç saat içinde geçerken, çikolata daha uzun süre canlı kalmanızı sağlar. Yapılan araştırmalarda bitter çikolatanın tatlı ihtiyacını tamamen giderdiği ve diyeti desteklediği belirlenmiştir.

Zeka Farkı Yaratır

Yapılan araştırmalara göre sıcak çikolata tüketmek, aritmetik zekayı geliştiriyor. Flavanol yönünden zengin olan çikolata, çay, şarap yüksek ölçüde anlama yetisi kazandırıyor.

Dişler İçin

Kakaonun içinde antibakteriyel maddeler bulunduğundan şekeri dengeler ve diğer şekerli ürünlerin aksine diş çürümelerini önler.

Kalbe Etkisi

Çalışmalar sonuç ver miştir ki; spor yaptıktan sonra sporcu içeceği tüketenlere göre çikolatalı süt içenler daha dinç hissetmiştir. Ayrıca bitter çikolatanın içerisinde bulunan antioksidanlar kalp ve damar sağlığınızı korur, kan basıncınızı düzenler. Öyle ki; kalp hastalıklarını %33’e kadar engelleyebilmektedir.

Mutlu Çocuklar

Yine yapılan bir araştırmaya göre; hamileliği esnasında çok çikolata tüketen annelerin çocukları daha güler yüzlü ve mutlu çocuklar oluyor.